Bu kitabı okurken her bölümün sonunda Peyami Safa'yı okumayı neden bu kadar ertelemişim diye hayıflandım.
Belki depresif oluşu, belki romanlarının kötü TV uyarlamalarıyla erken yaşlarda karşılaşmanın sonucu ortaya çıkan önyargı...
Hastalığı nedeniyle bedenine hapsolmuş bir adamın kardeşi yerine koyduğu Nüzhet'e olan amansız aşkı. Arabesk bir tem, ama müthiş edebi bir anlatım ve üslup. Peyami Safa bir edebiyatçının genlerine sahip; çok yetenekli bir o kadar da depresif. Kendi yaşantısını eserlerinde soyutlayamamış, belki bu yüzden oldukça lezzetli...
Nazım Hikmet kitabı üç kez okumuş, benim de daha okuyasım var. Cicero gibi ben de yaşamın kısa olduğuna inananlardanım, şimdilik diğer kitaplarıyla devam edeceğim. Bir de Peyami Safa ile ilgili yazılan kitaplar var, var var var...

