24 Ekim 2016 Pazartesi

CARLOS MARIA DOMINGUEZ "KAĞIT EV"

Kitap meraklısı olan herkesin keyifle okuyacağı kısa bir öykü. İçinde onlarca kitaba atıf yapılmış.
Bir kitap kolleksiyoncusu ve kitapkurdunun değerli kitaplarını evine sığdıramayıp, kitaptan "kağıt ev" inşa ettirdiği hazin bir hikaye. 
Bu kitapta kitaplara dair hemen hemen her duygu ve düşünceye yer verilmiş. Oldukça yaratıcı, özgün bir eser olduğu kanısındayım.
Kitap kapağındaki fotoğraf genç yaşta motorsiklet kazasında ölen foroğraf sanatçısı Cem Ersavcı'ya ait, çevirmen Seda Ersavcı da kitabı ona ithaf etmiş. 


14 Ekim 2016 Cuma

MUSTAFA KUTLU "YA TAHAMMÜL YA SEFER"

Mustafa Kutlu'nun okuduğum ilk kitabı. Farklı bir lisan, farklı bir üslupla karşılaştığımı söylemeliyim. Bir öyküden çok nazım türünü çağrıştıran kitapta İslam inanışı bir dogma olarak ele alınıyor ve "tarikat" çıkmazı işleniyor. Öykü çok zor anlaşılıyor, kitabın içine bir türlü giremedim, ancak satır aralarını okuduğumda ilgimi çeken birçok nokta oldu. Yazarın Erzincan kökenli olmasının, kitabın kahramanının bireysel kimliğinden sıyrılarak "tarikatçı" kimliğine bürünmesinin, "bir gruba ait olup, bu sayede yükselmek ve iyi mevkilere gelmek"ten bahsedilmesinin altını çizmek lazım.1980'lerde yazılan bu kitabın edebi nitelik taşımasa da Türkiye'nin bugünkü çizgisine nasıl geldiğini çok iyi anlatan bir kitap olduğu için okunması gerektiğini düşündüm. 




AHMET ÜMİT "BİR SES BÖLER GECEYİ"


Ahmet Ümit'i ilk kez okudum. Tarzını beğendiğimi söyleyebilirim, ama anladığım kadarıyla bu kitap klasik Ahmet Ümit polisiyelerinden oldukça farklı. Aleviler ve solcuların ele alındığı kitap belgeselimsi bir nitelik de taşıyor aslında. Alevi kültürünü ve inanışlarını öğreniyor, dini ve siyasi sorgulamalara dalıyor insan.
Körü körüne inancın hem dini hem de siyasi alanda ne kadar zarar verdiğini düşündürüyor. Ülkemizin güncel, belki de hiç eskimeyecek gündemine dair analitik bir kitap olarak tanımlayabilirim.