Ayşe Kulin bu kitaba en uygun ismi seçmiş, önceki kitaplarında da benzer şeyler düşündüğümü şimdi anımsıyorum. Tutsak Güneş'te olduğu gibi.
Kitabı zevkle okudum; hem Türkiye'nin yakın tarihinin bir özetini verdiği, hem de bugün yaşadığımız pekçok soruna göndermeler yaptığı için oldukça zamanında bir kitap olduğunu düşündüm.
Almanya'daki Nazi baskısından kaçıp gelen Yahudi akademisyenlere kucak açan genç cumhuriyetin öyküsünü anlatan kitap, oldukça uzun olmasına rağmen akıcı dili sayesinde kısa sürede okunabiliyor. Her karakteri ve yaşanan her olayı oldukça canlı bir şekilde zihnimde canlandırabildim, keşke iyi bir yönetmen tarafından filmi de çekilebilse dedim. Mesela Çağan Irmak, çünkü tarihi dramaları en iyi yorumlayan yönetmen olduğunu düşünüyorum. Ama kesinlikle dizi olmamalı, kitap gibi filmi de bir çırpıda bitmeli. Diğer taraftan o dönemin mekanlarını, özellikle de İstanbul'u, Pera'yı bir filmde işlemek o kadar zor ki, sanki üzerinden yüzyıllar geçmiş, mekanlar da tıpkı cumhuriyetimiz gibi hızla yaşlanmış...

