Arjantin asıllı Brezilyalı yazar Julian Fuks'un Arjantin'den Brezilya'ya göç eden ve psikiyatrist olan kendi anne ve babasından yola çıkarak kurguladığı "öz kurmaca" türünde yazdığı kitabı.Kitapta anne ve babasının siyasi otoriteye farklı biçimlerde sergiledikleri direnişleri, evlat edinilen ağabeyin ve yazarın kendi direnişleri ile harmanlanan psikolojik direnişlerin öyküsü var.
“Direniş” kelimesiyle ilgili olarak başından beri en çok ilgimi çeken
şey içerdiği muğlaklıktı, ki bu da konu edebiyat olunca memnuniyetle
karşıladığımız bir şeydir. “Direnmek”, pek çok dilde neredeyse zıt
tutumları belirtmek için kullanılan bir fiildir. Bir yandan görmeyi,
söylemeyi, hareket etmeyi reddetmek, kendini korumak ve yüzleşmemek için
direnmek (yüzleşmemek kavramını psikanaliz çok kullanır); öte yandan,
daha yaygın kullanımıyla politik bir eylem, bir güç eylemi olarak
pozisyon almak için direnmek… Kitapta karakterlerin bir duruştan
diğerine nasıl gidip geldiklerini göstermeye çalıştım: erkek kardeş
ailenin bir arada yaşamasına direniyor, anne baba geçmişle samimiyetle
yüzleşmeye direniyor, anlatıcı hikâyeyi anlatmaya karşı direniyor; ancak
hikâye bir yandan da olumlu direnişlerle dolu. Sanırım edebiyatın,
konuşmayı reddeden direnişten bir güç eylemi olan direnişe bizi götüren
bir köprü olabileceğini düşündüm." diyor bir röportajında Julian Fuks (Bkz.https://www.k24kitap.org/soylesi/julian-fuks-siyasetin-kisisel-oldugu-kolektifin-mahrem-sayildigi-bir-edebiyata-inaniyorum-4118). Oldukça etkileyici bir kitap, özellikle de aile dinamiklerine meraklı olanlar için.



