Kitabı okurken İstanbul Beyoğlu’nu yaşıyor, oradaki insanların acımasız yaşamlarına ortak oluyorsunuz. Sürükleyici ama bir o kadar da yorucu bir roman. Şiddet sadece ölümlerde değil asıl yaşamlarda var dedirten bir öykü. Yazarın okuduğum ikinci kitabı olmasına rağmen dili çok tanıdık. Aynı zamanda yakın tarihimize dair öğeler de içeren bir kitap. Ben okurken biraz gerildim, biraz da utandım, toplumda olup bitenlere hem seyirci hem de şahit olmaktan.
5 Eylül 2018 Çarşamba
OSMAN BALCIGİL “KARANLIK ODA”
Şiirsel bir kitap, su gibi akıyor. Türkiye’nin dünü ve bugünü, iç içe okuyucuyu yormadan ama derinden etkileyerek anlatılmış. Bir dönemin ideolojilerinin bugünümüze etkisi olmuş mudur, yoksa senaryo zaten baştan yazılmış mıdır? Bence yakın tarihimizi içtenlikle anlatan son dönemde yazılmış en gerçekçi tarihsel eleştirilerden biri olan bu kitap, adı gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin fotoğrafının basıldığı karanlık bir oda niteliğindedir. Osman Balcıgil’in okuduğum en iyi kitabıdır.
OSMAN BALCIGİL “TERS KANATLI ŞAHİN”
Osman Balcıgil’in akıcı üslubuyla İkinci Dünya Savaşı dönemi Türkiye’de olup bitenlere ışık tuttuğu, tarihi gerçeklere dayanan kurgusal romanı. Dikkatle ve ibretle okunması gereken, ülkemizin bulunduğu coğrafik ve siyasi konumu itibariyle her dönem “oyunlar diyarı” olduğunu hatırlatan bir kitap. O’nun sayesinde savaşlardan kurtuluşumuzun altı çiziliyor. "Ters kanatlı şahin" metaforunu oldukça yaratıcı bulduğumu da eklemek isterim.Hem özgürlükçü hem de gelenekçi/kuralcı bir yapı belki en iyi yönetim biçimidir. Şiddetle tavsiye ederim.
17 Eylül 2017 Pazar
8 Eylül 2017 Cuma
31 Temmuz 2017 Pazartesi
STEFAN ZWEIG "AY IŞIĞI SOKAĞI"
Stefan Zweig'ın kısa öyküleri- novellalarını içeren bu kitabı hızlıca okudum. En çok kitaba adını veren öyküyü beğendiğimi söyleyebilirim, bunun yanısıra hayatını efendisine adayan hizmetçinin öyküsü de ilginçti. Her Zweig kurgusunda olduğu gibi insanların psikolojik mücadeleleri ve sonunda bu mücadeleye direnemeyip intiharla noktalanan yaşamlar bu kitapta da var. Bence kitabın kapağı çok etkileyici; resimde adamın karanlıklarda durması ve ayın hançer gibi kullanılmış olması yazarı ve karakterlerini oldukça iyi yansıtmış.
28 Temmuz 2017 Cuma
PAULA HAWKINS "KARANLIK SULAR"
Yazarın "Trendeki Kız" adlı romanını okumuş ve çok beğenmiştim, hatta filmini de izledim. Bu nedenle tereddütsüz aldım ve birkaç günde de bitirdim. İlk kitabından oldukça farklı olduğunu söylemeliyim; çok fazla karakter var, başlarda akılda tutmak epeyce zor oldu, sonradan alıştım. Kurgu ilkine göre daha basit geldi. Trendeki Kız daha fazla psikolojik öğeler içeriyordu. Bu da çok sürükleyci bir romandı, polisiye ve gizem sevenlerin beğeneceğini sanıyorum. Filmi de yakında çekilir de umuyorum. Kitap kapağı bir korku romanını çağrıştırıyor ancak Hawkins her ne kadar romana korku öğeleri serpiştirmiş olsa da aslında polisiye bir roman yazmış.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






