Bu kitapta Zweig'ın yeniden yorumladığı üç menkıbe yer alıyor; Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor, Üçüncü Güvercinin Hikayesi ve Ölümsüz Kardeşin Gözleri. Her biri de yaşama ve erdemlere dair birer öğreti niteliğindeki bu menkıbeler orijinallerinden farklı bir biçimde yazar tarafından yeniden yorumlanmış. En çok Nuh'un gemisinden gönderilen ve geri gelmeyen güvercini anlatan Üçüncü Güvercinin Hikayesini beğendim-keşke kitaba da adını verseymiş dedim. Zweig'ın dünyadan ümidini kesmişliğini ve savaş karşıtlığını yansıtan temel eseri gibi olurdu.
25 Mayıs 2020 Pazartesi
STEPHEN CRANE “CANAVAR”
Amerikalı yazar Stephen Crane'in New York yakınlarında yer alan Whilomville adlı kurgusal bir kasabada geçen bu novellası her ne kadar edebi anlamda zengin olabilecek bir tem ve karakterlere sahip olsa da, kısır bir öykünün ötesine geçememiş. Kitabın arka kapağına baktığımda beyaz bir çocuğu kurtarmak için kendini yanan bir eve girerek feda eden siyahi bir kölenin sonrasında toplum tarafından nasıl dışlandığını okumayı bekliyordum. Ancak sadelik olarak da adlandıramayacağım bir üslupla yazılmış, insan psikolojisinden uzak, basit bir öykü ile karşılaştım. Belki biri çıkıp bu kitabı yeniden yazabilir diye düşündüm.
ERIC HOEFFER ”KESİN İNANÇLILAR”
Amerikalı yazar Eric Hoffer'in kitle psikolojisi hakkında yazdığı, oldukça sağlam gözlemlere dayalı bir kitap. Neredeyse hemen her sayfasında, temel eser sayılabilecek bu kitabı çok geç okuduğumu düşündüm. Yoksul sınıf üzerine yaptığı sınıflamanın çok gerçekçi olduğunu, kesin inançlı olarak tanımlanabilecek kitlelerin yani dinci, devrimci ve milliyetçinin ortak özelliklere sahip olduklarını vurgulamasının altını çizmek gerekir. Yazarın oldukça ilginç bir yaşam öyküsü de var. Hiç eğitim almayan yazar bir dönem Yeşilçam filmlerini aratmayan bir kör olma ve yeniden görme deneyimi yaşıyor, sonuçta okuma aşkına tutuluyor ve işçiyken akademisyen olma şansını yakalıyor, ama bir taraftan işçiliğe de devam ediyor. Şüphesiz, toplumun farklı kesimleriyle kurduğu iletişimin yazarın gözlemsel bilgeliği üzerinde önemli etkileri oluyor. Özetle, "bu insanlar niye böyleler?" sorusunun yanıtlarını bu kitapta fazlasıyla bulabilirsiniz.

19 Nisan 2020 Pazar
18 Mart 2020 Çarşamba
MURIEL BARBERY "KİRPİNİN ZARAFETİ"
"Kirpinin Zarafeti" Fransız yazar Muriel Barbery'nin çok satanlar listesine giren kitabı. Fransa'da bir apartmanda kapıcı olarak çalışan, kapıcı dairesinde saklanarak yaşayan entellektüel Renée Michel, ailesiyle yaşayan depresif ama üstün zekalı küçük kız Paloma Josse ile apartmanda ölen birinin yerine taşınan Japon iş adamı Kakuro Ozu arasındaki dostluğun hikayesini anlatan bu kitap yaşam felsefesi ile beraber karakterlerine dair psikolojik analizleri barındırması açısından oldukça başarılı. Elbette bunda yazarın bir felsefe doktoru olup psikolojik analizden geçmiş olmasının payı büyük.Bu kitap aslında "Gurmenin Son Yemeği"' adlı kitabın bir devamı niteliğinde, ancak henüz onu okumadım. Barbery'nin ayrıca elflerle ilgili fantastik romanları da mevcut. Rutin okumalardan sıkılanlar için Barbery kitapları güzel ve farklı bir kapı aralıyor.
UMBERTO ARTE İLE SANAT
Umberto Arte'nin twitter hesabını takip ediyordum, kitabının çıktığını öğrendiğime çok memnun oldum. Gerçekten keyifli bir okuma olduğunu söyleyebilirim. Ressamlar, sanatçıların yaşamları hakkında pek fazla bilinmeyen bilgileri ve kıyaslamaları içeren bu kitabı sanat dünyasına dalmak isteyen herkese öneriyorum.Sanat eserine bakış açısı geliştirebilmek açısından da önemli bir kitap olarak değerlendiriyorum.
https://twitter.com/UmbertoArte
Kaydol:
Yorumlar (Atom)




