29 Kasım 2020 Pazar
YU HUA “ON SÖZCÜKTE ÇİN”
Yu Hua, kendi yaşamından kesitler sunan bu kitabında Çin'in yakın tarihini on sözcükte anlatıyor; Okumak, yazmak, halk, lider, Lu Sun, taklit, kandırmaca, avam, devrim ve farklılıklar. Doktor bir baba ve hemşire bir annenin çocuğu olan ve yaşamının ilk dönemlerinde kendi deyimiyle kandırmaca bir diş hekimi olan Yu Hua Çin'in en zorlu dönemlerinde çocuk ve genç olmanın bıraktığı etkilerin yardımıyla Çin'in 30 yıllık geçmişini eleştirel bir gözle anlatıyor. Kitapta yazar Mao'ya olan hayranlığın zaman içinde suçluluk ve hayal kırıklığına dönüşmesinin hem faili hem de tanığını oynuyor. Köklü bir tarihe sahip dünyanın en büyük ve en kalabalık ülkesinin sayısız devrimlerden geçerek yoksulluğu ve şiddeti taklit ve kandırmacaya dönüştürmesini, komunizmden dev bir kapitalizm yaratmasını özgürce anlatıyor. Yazarın halen kitaplarının kendi ülkesinde yasaklı olmasına şaşırmamak lazım. Diğer taraftan da ülkesinde özgürce yazmaya devam ediyor olması da herhalde her şeye rağmen varlığını sürdüren hoşgörü kültürünün bir sonucu. Yu Hua kitaplarının Çin edebiyatına giriş için oldukça iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum.
YU HUA “YAŞAMAK”
7 Ağustos 2020 Cuma
JACK LONDON “KIZIL VEBA”
Pandemide Saramago'nun "Körlük" kitabı kadar talep gördüğünü düşündüğüm kitapta Jack London her zamanki hayal gücü ve öngörüsü ile sanki dünyanın sonuna yaklaştığımız bu günlerden birini öykülemiş. Dünyada böyle bir salgın olsa ve insanların çoğu ölse ne olur? Kimler kurtulmalı ve tekrar medeniyetleri kurmalı? Peki herşey en baştan mı başlayacak? Önce avcılık-toplayıcılık, sonra Ortaçağ sonra Modernizm vs. Dünyanın da bizim yaşamlarımız gibi bir sarmal içinde olduğunu ve tarihin hep tekerrürden ibaret olduğunu mu düşünmek lazım?
Ufuk açan klasiklerden biri olan bu kitabı insanlık tarihine merak salan herkese öneriyorum.







