Birgün kalksak ve dünyada bir körlük salgını olsa, hepimiz regresyona uğrasak, Taş Devri'ne geri dönsek, ahlak ve vicdan duygusunu kaybetsek, hayatta kalma çabasıyla insanlar birbirini tüketse, şiddet ve acımasızlık denizinde boğulsak ama hiçbir şey görmesek, tanık olmasak, aynada kendimizle yüzleşmesek ne olurdu, nasıl olurdu? Çok etkileyici bir roman, bir başyapıt. Saramago okuyucuyu hayretler içinde bırakıp sarsmasıyla tanınan, bu yönüyle de her okuduğum kitabında beni asla şaşırtmayan bir yazar. Karakterlerin isimleri yok, öykünün geçtiği ülkenin de adı yok. İnsan ve temel dürtüleri var; açlık, tuvalet, uyku ve cinsellik. Kadın neden kör olmuyor? Gereksinimden mi, yani anlatıcı ya da gözlemci olduğu için mi, yoksa vicdanen/ahlaken de kör olmamış olmasından dolayı mı? "Körlük" kitabından sonra "Görmek" kitabının okunması da öneriliyor, bunu sindirdikten sonra devam edeceğim.
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder