7 Haziran 2025 Cumartesi
DAVID DIOP “GECE TÜM KANLAR KARADIR”
JOSE SARAMAGO “KÖRLÜK”
JOSE SARAMAGO “BİLİNMEYEN ADANIN ÖYKÜSÜ”
2 Haziran 2025 Pazartesi
PAUL LYNCH “PEYGAMBERİN ŞARKISI”
İrlandalı yazar Paul Lynch’in 2023 yılında Booker ödülü alan bu kitabı dört çocuklu akademisyen- anne Eilish’in otoriterleşen rejim ve iç savaş ortamında bir anda cehenneme dönen yaşamı ve kurtuluş mücadelesini anlatıyor. Dört çocuğu ve demans olan babasına tek başına bakım veren bir kadının bu kriz ortamında iç dünyasına yansıyanları anlatan sert ve sarsıcı bir roman olduğunu söyleyebilirim. Kitap hem Eilish’e hem de okuyucuya “neden daha önce çekip gitmedik?” sorusunu defalarca sorduruyor, hem sorduruyor hem de kendi yaşamlarımızdaki cevapları bulduruyor. Neden bırakıp gidilmez? Kaybedecek çok şeyin varsa, geride bıraktıkların varsa gidilmez, ancak o eşiği geçtiğinde gidebiliyor insan- ne önüne ne de arkasına bakmadan.
17 Şubat 2025 Pazartesi
AYŞE KULİN “4 GÜN 3 GECE”
Ayşe Kulin'in okuduğum son kitabı, yine Türkiye'nin yakın tarihinde geçen, ancak bu sefer bir aşk hikayesi anlatmış yazar. "Yaşını başını almış" olarak nitelendirilebilecek "evli barklı" bir kadın ile 27 Mayıs 1960 darbesi döneminde evine sığınan genç bir devrimcinin 4 gün 3 geceye sığan, kısacık "yasak" aşk hikayesini okuyoruz. Kitap çok eleştirilmiş, fiyasko-zaman kaybı arasında birçok farklı yorumlar yapılmış. Yazarın amacının 1960 darbesini, toplumun içinden geçtiği zor zamanları vs. anlatmak olduğunu sanmıyorum; bence geçirdiği tüm evrelerinde Türk toplumunu çok iyi okuduğunu düşündüğüm Ayşe Kulin bu kitabında toplumdaki dogmalar, görüş ve kültür farklılıklarının aşk, şehvet ve cinsellik enerjisiyle aynı tencerede eriyip kaybolduğunu anlatmak istemiş.Ancak sabah olup da güneş doğduğunda herşey yerli yerine, herkes köyüne geri dönüyor.
JEAN-PAUL DIDIERLAURENT "6.27 TRENİ"
ŞÜKRAN YİĞİT “ANKARA, MON AMOUR!”
Şükran Yiğit'in okuduğum ilk kitabı, sesli kitap olarak dinledim. Edebi yanı güçlü olmasa da bende yarattığı duygu ve düşünceler, Ankara'da geçen öykünün tanıdıklığı nedeniyle beğendim. Eleştirilecek yönleri var elbette; kitabın özellikle yarısından sonrasının daha hızlı akıp geçtiğini, yazarın öyküye mutlaka bir son yazma hevesiyle yola çıkarak kurguda taşları yerine oturtamadığını görüyorsunuz. Bu açıdan bakıldığında yazmaya yeni başlamış, el yordamıyla kendi tarzını bulmaya çalışırken farklı teknikler deneyen bir yazar izlenimi veriyor ki yazarın biyografisini okuduğumda Ankara'da doğduğunu, aslen bir müühendis olduğunu ve bu kitabın ilk romanı olduğunu öğrendim.

.jpg)




