7 Ağustos 2016 Pazar

SEMA KAYGUSUZ "BARBARIN KAHKAHASI"

Küçüklüğümden beri okuduğum tüm kitapların ilk sayfasına nerede ve ne zaman okuduğumu yazarım. Neden yazdığımı da bilmiyorum, ama birgün "çok vaktim olduğunda" tekrar o kitapla anılarımı tazelemek istiyorum sanki. Bu kitabı da zorlu geçen bir temmuz ayının son iki haftasında okudum. İlk sayfaya da "kayıp yaz" diye yazmak geldi içimden. Belki bu yüzden 2-3 günde okunacak kitabı da 15 günde zor bitirdim.
Sema Kaygusuz'un okuduğum ilk kitabı bu. Gerçekten söylendiği kadar "edebi" bir yazar olduğunu düşündüm. Adeta kelimelerle dansediyor, Türkçe metinin altında sanki iki üç kat daha başka başka dillerde yazılmış metinler var gibi geldi. Yazarın o kadar zengin bir lisanı var ki kurgu lisana yetişemiyor, ya da lisanın yanında kurgu sönük kalıyor. 
Kitabın anafikri nedir? deseniz, aklımda hem herşey var hem de hiçbir şey yok. "Yaşama dair" diyebilirim ancak. Karakterler başka yorumlarda söylendiği gibi oldukça gerçek. Ana tema "işemek, boşaltmak, özgürleşmek, öfkeyi ortaya dökmek, hesaplaşmak, yüzleşmek", ama yazar kitaptaki birçok hikayeyi ayaküstü yarım bırakıyor, okuyucu olarak hiçbirşeyle yüzleşemediğinizi hissediyorsunuz. Sanatsal bir filmi nefesini tutarak izleyip sonunda film birden bitince yaşanan hayalkırıklığını yaşatıyor kitap okuyucuya. Belki zamanlamadan, belki hayal gücümüzün giderek körelmesinden ben bu kitabı yaşadım, ancak anlayamadım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder