Zweig'ın 7 küçük öyküsünün yeraldığı kitap okuyucuyu yaşamını gözden geçirmeye sevkettiği bir yolculuğa çıkarıyor. İntiharla ölüm öykülerin kaçınılmaz sonu, tıpkı yazarın çaresizlikle mücadelesinde yenik düştüğü öz yaşamı gibi.
Amok Koşucusu öykülerin en meşhuru, ama Bir Çöküşün Öyküsü, Leporella gibi öyküler de kitaba ölümsüzlük kazandırmış. Zweig'ın en beğendiğim bilmem kaçıncı kitabı diyebilirim, çünkü onu okurken hayal kırıklığı yaşamıyorum, her öyküsü ayrı bir temas, ayrı bir iz. Okuduğum her yeni yazarda kumar oynuyormuşum gibi tedirginim, çünkü zaman belki de sahip olduğumuz en değerli şey. Dolayısıyla da yaşam. Zweig'ın karakterleri ise belli bir noktada yaşamlarına son verme cesareti gösterenler. Aslında herbiri biraz Amok Koşucusu çılgın beyinler.
Kayıp Yaz'da hissettiklerimize tercüman oluyor, iyi okumalar...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder